Askeriyede Cinsiyet Eşitliği ve Kadın
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Nedir?
Günümüze kadar toplumların çoğunda erkekler iş ve toplumsal yaşamda daha aktif olmuşlar; kadınların ise hayatının neredeyse tamamı erkekler tarafından belirlenmiştir. Kadın, bir işte çalışmaktan araba kullanmaya, oy vermekten dışarıda vakit geçirmeye kadar birçok imkandan mahrum edilmiştir. Ekonomik gücü, ulaşmak istediği hedefler, çocuklarının sayısı, farklı alanlarda deneyimlemeyi arzu ettiği şeyler, gezmek istediği yerler, sohbet ettiği insanlar, giyimi ve diğer birçok isteği her zaman bir toplumsal baskıyla sınırlandırılmıştır.
İnsan, cinsiyeti üzerinden değerlendirilmeden önce, sadece bir insandır ve böyle tanımlanmalıdır. Bir kişinin güçlü, yetenekli, başarılı, bilgili vb olmasını nasıl onun bir erkek veya kadın olması üzerinden anlayabiliriz? Bu aslında sadece insan olmakla ilgilidir. Erkek de kadında nihayetinde sadece insandır.
Bu anlayıştan hareketle toplumlarda, feminizm ve toplumsal cinsiyet eşitliği hareketleri başlamıştır. Amaçları, kadın ve erkeğin toplumsal yaşamın her alanına eşit katılımını sağlamaktır. Bir insanın cinsiyetinin hiçbir alanda avantaj veya dezavantaj haline gelmemesini savunur. Günümüze kadar cinsiyet eşitliği üzerinden düşünüldüğünde daha çok kadınlar toplum tarafından sınırlandırıldığı için bu hareketler daha çok kadın düşünüşü, yetenekleri ve onların gücü üzerine söylemler oluşturur. Ancak bir diğer yandan bu hareketler erkeklerin de faydasına bir düzen kurmak amacındadırlar. Tıpkı kadının toplumsal baskılar ile yaşadığı sıkıntılar gibi, erkekler de onlara yüklenen sorumluluklar, ekonomik yeterlilik kaygıları veya duygularını yansıtmadan yaşamaya zorlanmak gibi konular üzerinden benzer sıkıntıları deneyimlemektedir. Toplumsal cinsiyet eşitliği hareketleri, toplumun geleneksel kadın-erkek rolleri üzerinden oluşturduğu beklentileri kırarak eşitlikçi bir düzen kurmak istemektedir.
Kadının Askeriyeye Katılımı
Kadın savaşçılar eski çağlardan itibaren birçok toplumda vardı. Yerleşik hayata geçme, dini inançların ve toplumsal geleneklerin etkisi ile kadının rolü onun pasif olacağı bir şekilde değiştirilse de günümüzde yeniden kadınların toplumsal hayatta aktif yer alması ve ayrıca askeri personel olarak da görev almasına imkan tanınmaktadır. Konuyla ilgili tartışmalar sürmektedir. Kadının bir savaşçı olarak fiziksel güç anlamında erkeğe göre daha yetersiz olması göz önüne alınarak kadının aktif savaş alanında hizmet vermesinin uygun olmadığı düşünülmekte, bir diğer yandan buna cinsiyet ayrımcılığı kaygısıyla karşı çıkılmaktadır. Kadın kuvvetlerin esir alınması durumunda işkence ve istismara maruz kalabileceği ihtimalinden endişe duyulmaktadır. Taktiksel olarak, görev esnasında kadın personellerin etkisiyle erkek askerlerin motivasyonunu kaybedebileceği veya farklı cinsiyetten personellerin arasında yaşanabilecek duygusal paylaşımın savaş alanında yanlış kararlar verilmesine sebep olabileceği düşünülmektedir. Ne yazık ki savaş alanının zorlayıcı koşullarından dolayı bu karşıt düşünceleri ispatlayacak kanıtları toplamak tam anlamıyla mümkün değildir.
İşte tüm bunlara rağmen artık birçok ülkenin askeri kuvvetlerinde çok sayıda kadın farklı pozisyonlarda görev almaktadır. Kadınlar cephede özellikle savaş pilotu, keskin nişancı, hemşire gibi görevleri üstlenmekte; bunun dışında birçok kadın ise askeriyenin organizasyon ve bürokrasi tarafında çalışmaktadır.
Askeri Tekstilde Kadın Üniformaları
Kadının askeri kuvvetlere katılımıyla beraber elbette askeri kadın üniformalarının üretimi de gereklilik haline gelmiştir. Kadının varlığı askeri tekstil alanını etkilemiş ve üretimlerin kadınlara uygun şekilde yapılması konusunda çalışmalar ivme kazanmıştır. Askeri tekstil uzmanları, kadın vücut yapısının özelliklerine uygun olarak var olan üniformalarda uyarlamalar yapmıştır. Özellikle üniformaların daha hafif ve rahat olarak kadınların bedenine uyacak şekilde düzenlenmesi amaçlanmıştır.
Tasarım anlamında büyük farklılıklar yoktur. Tıpkı standart askeriye üniformalarında olduğu gibi kumaşın yapısı, kamuflaj ve deseni, ekstra cepler gibi konularda üniforma tasarımına bağlı kalınmıştır. Üniformaların benzer şekilde yapılmasıyla cinsiyet farklılığının göz ardı edilmesi amaçlanmaktadır. Böylece kadın personelin görevi hakkındaki otoritesi ve yeterliliği korunur. Kadınlar ister piyade, ister donanma, hava kuvvetleri, jandarma vb her alanda ve muharebe kolu düzeyinde diğer tüm personellerle aynı görünümde ve güçte yer almaktadır.